24 Mayıs 2015 Pazar

Şems Öldürülmedi

Şems-i Tebrizi  öldürülmedi ,kendisi Konya’dan ayrıldı. 
                                                                                                      Hüsrev  Hatemi
Ortaokul çağlarımdan beri, Şems-i Tebrizi’ nin cinayete kurban gittiğine inanmıştım.Aksini söyleyeni de duymamıştım hiç.Hatta ek bilgi olarak kuyuya atıldığına da inanmıştım.İlk bu olayı duymam 1954-55 yılları idi.Elli yıl geçti 2005 yılı geldi ben yine aynı yerdeydim.2005 ten sonra oğlu Alaeddin Çelebi’ye dargın olan ve kendisinden önce ölen Alaeddin Çelebi’nin cenazesine de katılmayan Mevlana’nın, kendi ölümüne birkaç yıl kaldığında  birgün oğlu Sultan Veled’e , ölen oğlu Alaeddin’in mezarını göstererek”için  rahat etsin artık. Ben onu affettim” dediğini öğrendim .İçime ilk şüphe o zaman düştü.Çünkü,Mevlana gibi tok sözlü bir babanın ,Şems cinayetinde oğlunun parmağı olduğunu bile bile onu affetmesine imkan yoktu. Bundan sonra böyle bir cinayetin varlığından şüphelerim gittikçe kuvvetlendi.Bu şüphelerimi bir rapor şeklinde sıralayayım:
a)Birinci şüphe: Yukarda bahsettiğim  anekdot.
b)Mevlana, Divan-ı  Kebir adı verilen şiirler toplamında Mesnevi’de yaptığı gibi, eski olayları anlatmaz. Öğüt de vermez.  Coşkularını, sevinçlerini, üzüntülerini anlatan  ve İlahi aşka daveti içeren şiirleri Divan-ı Kebir’de toplanmıştır .Bu divanda Moğolların yay kirişi ile boğdukları Selçuklu Sultanı’nı anan Mevlana ,Nasıl olur da Şems için “reftî=gittin”şeklinde şiirler söylerken ,birinde bile “Sana yazık ettiler, Katillerin cezalarını ahrette görecekler mealinde bir şey söylemez?
c)Mevlana,oğlunun bir cinayet şebekesinde rol aldığını düşünseydi Selçuklu Sultanına da kadıya da müracaat ederdi.Şems’in kayboluşundan sonra Alaeddin Çelebi hiçbir soruşturma yapılmadan,medresesinde ders vermeğe devam etmiştir
d)Mevlana,Alaeddin Çelebi’nin ölümünden sonra Konya Kadısına mektup yazarak”terekesi  güzelce halledilsin .Çocukları mağdur olmasın” şeklinde mektup yazar mıydı?      Bu mektup kayıp değildir. Günümüze ulaşmıştır.
e)Şems-i Tebrizi,  “ Makalat” adlı kitabında “Ben, hiçbir yerde birkaç aydan fazla kalamam.Bilirsiniz bir defa Şam’a gittim,sonra Mevlana’nın  ricasıyla geri döndüm.İkinci defa ayrılırsam bu kesin olacaktır”demektedir.Hiçbir zaman ”hakkımda bir düzen olduğunu duyuyorum. Bir gün düşmanlarım beni kurban edebilir” gibi bir söz etmemiştir. Mevlana, onun kaybından sonra ”Sen balıktın, balığın yılanla ne işi var?Sen  yılana uyup gittin” derken, ölen bir dosta ağıt yakmaz, sadece şiddetle sitem eder.
f)İran’da  yazılan eserlerde Şems’in , Konya’dan ayrıldığı ve Azerbaycan’ın Hoy şehrinde vefat ettiği bildirilir. İranlıların Konya Halkının ve Alaeddin Çelebi’nin  avukatı olduklarını gösterir hiçbir belge yoktur .Böyle bir avukatlığın sebebi ve mantığı da yoktur.
g)Mevlana, Alaeddin Çelebi’ye kırgındır, bu doğrudur. Fakat katil olduğu için değil, Şems’e Konya’yı zehir ettiği ve Konya’dan ayrılmasını çabuklaştırdığı için.
h)  cinayet hikayesini ilk yazıya döken, Mevlana’nın ölümünden sonra, Mevlana’nın torunun çevresinden olan ve mübalağacı-magazinci, Eflaki’dir.
i)Güzelim romanlara yazık olacak ama, Şems cinayete kurban gitmemiştir.