23 Mayıs 2015 Cumartesi

Hoch hoch tepelere Haus nicht kursunlar

Hoch hoch tepelere Haus nicht kursunlar
Hüsrev Hatemi
Genellikle halkların sevinçlerinden çok acıları, üzüntüleri birbirine benzer. Sevinçli insan biraz gururlu, biraz "ne oldum delisi" psikolojisindedir.Kederli insanlar ise  "fazlalıklarından" ve gururlarından arınmıştır. Bu da onların birbirine benzemelerine sebep olur.
Geçenlerde Almanya'nın doğu bölgesinde derlenmiş bir halk şarkısı metnini gördüm. "Gelinin Veda Şarkısı" adını taşıyan bu halk şarkısında gelin babası ile, annesiyle kızkardeşiyle vedalaşırken bir Anadolu gelininden farkı yok. Sadece ağabeyiyle vedalaşırken "Bana kırmızı şarap satın alan ağabeyim" diyor ki, bu biraz değişik. Bu değişikliği bir yana bırakırsak, bir Alman kızının da "yüksek yüksek tepelere ev kurmasınlar, anasının bir tanesini hor görmesinler" havasında vedalaşması ilgi çekici ve duygulandırıc!.
Sultan Aziz, bilindiği gibi intihar mı, cinayet mi olduğu uzun süre tartışılan bir ölümle ölmüştür. Onun için halk arasında doğan "Uyan Sultan Aziz uyan, Kan ağlıyor bütün cihan" ağıtı meşhurdur. Bavyera Kralı Ludvig "Sultan gibi bana da kıyacaklar" dediği bir ruhi bunalım sırasında, doktoru ile birlikte sandalda iken, bir rivayete göre kendisinin hatası ile, halk arasında dolaşan rivayete göre kasıtlı olarak boğulmuş ve Kral için de Bavyera halkı arasında "Güzel Kralımıza kıydılar" söylemi yayılmıştır. İşte halkların ağıtta birleşmesine bir örnek daha.
"Halklar, kederde benzeşirler" demiştik. Sevinçte ise yerel farklar ortaya çıkar. Kimi saldırgan, kimi daha hazımlı olur. Sulu sevinç ise halkları birbirine yaklaştırmaz, uzaklaştırır. Kazancakis "İki keklik bir arada ötüyor" türküsündeki Anadolu hüznünün Aleksi Zorba'yı nasıl duygulandırdığını anlatır. Bizi de Yunan Halk Müziği duygulandırır. Fakat tavernalardaki  bize uymadığı için avanakça görünen  tabak kırma adeti, aklı ewel züppeler tarafından bizi Yunanlılara yaklaştırıyor gibi gösterilirken, aslında uzaklaştırmaktadır. Birbirini ciddiye alan halklar arasındaki düşmanlık bile, halkları birbirine yaklaştırır. İki toplum birbirini ciddiye almıyorsa, sulu dostluk, gelecekte daha yoğun düşmanlıklar hazırlar.