24 Eylül 2011 Cumartesi

Duyguların Çocuğu


Sen yıllarla yaşlanıp da akıllanmayan çocuk,
Sen, duyguların çocuğu. Tanrı’nın yaratıp konfeksiyoncuların normal bulduğu,
Orta boylu vücudunu,
Geri vermek yakınken bir konfeksiyon sevgi
Ve sağduyu,
Bulamadınsa arama, olacağı bu,
Her akşam üstü yüreğin altın sarısı,
Sıkılıp da bırakılmış bir limon kabuğu,
Her akşam üstü gözlerinde,
Kimsenin görmediği bir buğu.
Sen elli yaşın çocuğu,
Sana ne diyeyim ki?
Nerden başlasan, geleceğin nokta yenilgi.
O sarı ve serin tekrar, sonbahar
Gene mi kış, kânunuevvel ve sobalar,
Bu yıl milyonuncu kış gibi görünüyor
Bütün ümitlerin aslan ağzında,
Aslan da odada görünmüyor.
Sen, orta boylu ve orta yaşlı,
Orta halli kişisi gerçeklerin
Nerde kaldı önceki düşlerin?
Arasında tümsekleşmek yakın
Ordaki tümseklerin,
Orta hallisi olmak yakın ölmüşlerin.
Sana ne diyeyim ki?
Nerden başlasan, geleceğin nokta, yenilgi.
                                                                    Hüsrev Hatemi
                                                                             1972 






KENDİ KENDİNE LİSE GEOMETRİ


Dört adam, paçaları çamurlu
Arkadan sırtları yamuk,
Pantalonları silindir.
Omuzlayıp götürmektedir,
Yere paralel bir kişiyi.
Dört adam, yere dikey
Ve gönülleri iç bükey,
Sonsuza çizilmiş doğrular...
Önce yere dik,
Sonra paralel,
Sonra parçalanıp sağa sola,
Bir atom bombardımanı olacaklar.
Dört adam, şimdi yeri kazıp
Toprağa bir ceset bıraktılar;
Yer küresine bir yerinden
Değen bir teğet bıraktılar.
Dört adam, şimdi İstanbul’un
Dört yanına dağılacaklar.
Toprak
Ve yere bıraktıkları ile
Dik açıyı koruyacaklar
Sonra onlar da yere paralel,
Beklesin paraleller, beklesin
Sonsuzda kesişecekler,
                                         Hüsrev Hatemi    
                                                   1971








Deterjan Çağı


Siz, deterjan öncesi çağlarının,
Çamaşır çitileyen, çivitli sulara,
Daldırarak parmaklarını,
Yorgun anneleri ve sırası gelince,
Bir küçük kıza anneliği bırakıp
Kendileri karanlık bir evrene
Küçük kız olan anneler!
Binevâ, bikes ve sesleri sisli,
Yoğurtçuların geçişi ile
Sınır kazıkları çakılan,
Bir akşam ülkesi ki Sarıgüzel’de,
Ahşap evlerin pencereleri ardından,
Bakılır da gündüz ülkesine;
Hemen sıla özlemi duyulur.
Arranje ederek yoğurtçu seslerini,
Aralarına “tram tam tam” koysam da
O bikes ve sisli-puslu sesler yine,
Geçtiğini duyuruyor zamanın…
Üstelik istihzası akşam ülkesi gümrükçülerinin,
Derler ki sen ey deterjan çağının,
Ruhunun duvarlarına kadar afişlerle donatılmış kişisi!
Ve gecenin perdesi kapatınca akşam terminal binasının
Çıkış kapısını bir süre,
Atikali, Sarıgüzel, Silivrikapı
Daha nice köşeleri yeryüzünün
Çekilmiş bütün acıları ile yüzyılların
Bavulları yüklü ve yorgun
Akşam ülkesine geçer.
                                            Hüsrev Hatemi 1970

8 Eylül 2011 Perşembe

Çukurbostan Kaplumbağaları

ÇUKURBOSTAN KAPLUMBAĞALARI

Bende rağbet aramayın rindân-ı meyâşâma
Çünkü onlar ters düşünce yaşama,
Hiç bozmazlar istiflerini.
Oysa kaplumbağalar ölür ters düşünce.
Nitekim Çukurbostan kaplumbağaları,
Lânga’nın ve Cerrahpaşa’nın
Hâki cübbeli ve vakur ağaları,
Kaportacılar arasında yaşamaktansa,
Taşkasap bostanları sokaklaşırken
Taş kesildiler.
Son anka kuşu terkederken
Benim jûlide saçımı,
Son kaplumbağanın üzgün bakışı
Asılı kaldı Sümbülsinan kitabesine
Kim unutturacak bu acımı?
Doldurulmuş kuşlar ağlasın şimdengeri,
Paslanmış tel kafeslerde.
Fesleğen ektim gül bile bitmedi,
Dibinde kaplumbağalar sustu sadece,
Hepsi ters dönük.

                          Hüsrev Hatemi     1986



2 Eylül 2011 Cuma

Bir İyi'nin ardından

                            Bir “İyi”nin ardından
Hep kırık Dökük ve sökük,
Hep iki yakası uzak birbirinden,
Yaşadın ve böyle bitti…
Hüzünler ve acılar her zaman sana ve her zaman  sevinçler
Ötekilere aitti.
İşin garibi bu durum  hep öyle gitti ve seni,
Sevindirirdi.
Senin Öykün, Cennetin varlığını,
Meleklerin duyarlılığını,
Bana defalarca hatırlattı…
Sen gidince  de gördüm ki,
Artık hatırlatmana gerek yok,
Bunlar bilgileşmişti beynimde.
Senin yöneldiğin Yaratıcıdan,
Kendime rahmet dilerken,
Sana rahmet dilemek
Benim haddim değil.