27 Aralık 2010 Pazartesi

İstanbul Şarkısı

Orda, uzaklarda, İstanbul’da,
Herkesin bir sonbahar toplayışı vardır...
Günlerden sonbahar toplayanların ustası;
Orda, Atillâ İlhan’dır.
Burası bir Alman kasabası,
Ve ben ağaçlardan, kuşlardan değil de sonbaharı,
Hayâlimdeki gözlerinden topluyorum.
Batıda da çözüm yolu yok yalnızlığa,
Yalnız şu gerçeği buldum galiba:
Kimi unutmak istesem bir daha,
Bu işe gözlerden başlamalıyım.
Çünkü ne zaman unuttumsa seni,
Gözlerin yeniden çizdi yüzünü.   1969 Homburg/Saar   Almanya
                                                                                                                      Hüsrev Hatemi

26 Aralık 2010 Pazar

Ilgaz'da

Uğultu, dağ başına kadar izlesin beni,
İzlesin beni uğultu doruğa kadar,
Her biri bir ses perdesiydi, çevremdeki insanlar...
Saz semaisi sussun şimdi;
Öyküler ilginçliklerini yitirdiler,
Ümit ise, geçerliğini...
Uğultu, dağ başına kadar izlesin beni,
Dallar, çiçekler ve sarp kayalar
Beni devralmalılar uğultudan,
Beni devralmalılar, orada, dorukta.
Duyduğumda hep yogun bir derde
Dönüşen besteyi istemiyorum..
Fakat orada, ilerde, dorukta
Uçurum aşağı, kısa yolculukta
Duyulsun isterim saz semaisi
Bulutun akı ve göğün mavisi
İçinde dağılıp yokolsun o da...
Tükenip de sona erince ömür,
Kişinin bestesi O'nunla ölür.
 Hüsrev Hatemi

2 Aralık 2010 Perşembe

Sırtlanlar Serenadı

  Sırtlanlar Serenadı

Dilrübâ sırtlanlar sırıtıyor bak,
Kamyonlar seni ezer Çocuk muhakkak...
Kerli ferliler yasalarıyla,
Yarasaları serçelerden
Çok daha fazla koruyacak.
Sel gider kum kalır diyorsun Çocuk,
Kum kalır bu doğru fakat gül kalmaz;
Güller kalmaz, kuşlar kalmaz inan ki Çocuk
Sırtları sağlam yere dayalı sırtlanlar
Pek dilrübâ sırıtırlar Çocuk...
Canavarlar ve cinayetler çoğalır;
Ortada seni seven tek kul kalmaz...
O ürkek kumrudur ki senin ruhun,
Yakındır, yokluğundan yakınan bir kul kalmaz.
Kalmaz inan ki Çocuk...
İskete iskeletleri ağaç dibinde,
Dilrübâ sırtlanlar sırıtır Çocuk...    Hüsrev Hatemi