29 Ekim 2015 Perşembe

Edebiyat ve alkol

Refik Halid Karay, ne Servet- i Fünuncular ne Fecr- i  aticiler alkol mübtelası oldular diyerek bir önceki kuşağın ve kendi kuşağının edebiyat anlayışının meyhaneden beslenmediğini yazmış.Demek ki edebiyatımıza bir süre egemen olan rakı ve meyhane muhabbetini 1910 lardan sonra doğanlar canlandırmış oluyorlar.Neyse ki şimdiki günlerde de " edebiyatçı adam içer oğlum" diye kasılarak konuşan kalın sesli edebiyatçı abiler azalmış durumda.Behçet Necatigil içerdi fakat bu tip abilerden olmadı.Cemal Süreya da öyle.

28 Ekim 2015 Çarşamba

Romancı Aka Gündüz Bey'in şiirlerinden





                                           Ezan Vakitleri
Akşam,ufuklarda dalgalı, ince /Mor ipekten bir tül,  hava serince.../Güneş  uzaklarda kanat gerince/Kafkas'ın gurubu,haşmetle başlar,/Kızıla bürünür dağlar ve taşlar/Değişen âlemin bütün edâsı/Gözlerden kalblere dökülen yaşlar/Dudaklarda titrer halas duası./Kuşlar ,çağlayanlar âhenk içinde/Bahçeler,ormanlar bin renk içinde/Ağaçlar çiçekten çelenk içinde/Her biri Tanrı'dan bir niyaz eder/Bulutlar uçmaktan ihtiraz eder/  Açılır evlerin hep kafeslerii/ Kalblerin içinde ihtizaz eder/ Allah'a yalvaran Ezan sesleri./ Kumrular dem çeker kavallar öter/Bacalardan beyaz bir duman tüter/Ağıllar canlanır,yorgunluk biter/Her kızın lebinde açar bir gonca/Yıldızlar onları öper gizlice/Unutulur adı elemin yasın/Bir yeşil nur ile başlar bir gece/Gurubu tulûdur bizim Kafkas'ın.-(Aka Gündüz, Bozgun 1918iKanaat Kitaphanesi.Istanbul)